toplumdaki ahlaki bozulma

Fark etmiş olmanızı umuyorum toplumumuzun temelinde ahlaki çatırdamalar oldukça rahatsız edici seviyeye geldi. Sigara ve uyuşturucu kullanımı zaten bilinen bi gerçek iken daha vahim ahlaki bozulmalar gün yüzüne çıkmaya başladı.Geçtiğimiz aylardaki ecem hotoğlu vakası gibi çocuk yaşlarda cinsel birliktelik merakı ve isteği hızla arttı.Bunda televizyon ve gazetelerinde etkisi kadar bizimde vurdum duymazlığımız oldukça etkili. Açıkçası ben geleceğimden endişeliyim kendim için sadık bir eş bulmamaktan tutunda ileride çocuklarımın ahlaklı bir ortamda büyümesine ,toplum içinde güven içinde ticari işlemlerimi gerçekleştirmeye kadar pek çok konuda çekince duyar oldum.İnsanların birbirine kazık atma çabası , zorun durumda bırakıp bu durumu istismar etme isteği toplumdaki ahlaki bozunmaların ne seviyede olduğunun göstergesi. konuyla ilgili karşılaştığım son örnek : 2 aylıkken evlatlık verdiği çocuğunu arayan 18 yaşındaki genç kadın

cinsellik yasinin dusmesi ve rizayla 'zina' edilmesine parmak basmadan once; otobuste, minibuste gasplarin, tacizlerin artmasina, insanlarin can guvenligi kaygisiyla sokakta yurumesine dikkat cekilmeli. keza kadin cinayetleri, hayvana ve kucuk cocuklara artan tecavuzleri, polise bile guvenemeyecegin kadar pis bir ortam olmasi normallestirilmemeli. siz sadik bir es bulmayi kafaniza takarken, kadin basiniza is vaktinde tek basiniza metrobuse binin bakalim, cok degil iki gun ust uste... o zaman konusuruz nelerin islah edilmesi gerektigini.

nereye gidiyoruz bilmiyorum ama durum gerçekten vahim. üzülüyorum artık. insanı insan yapan ahlakıdır. gel gör ki yetişen nesil ahlaksızlığın en alt kademesinde geliyor. en alt diyorum çünkü daha beterini düşünemiyorum. ahlakın en büyük adımı da aile'den gelir. aile bir şeyler öğretmez ve 'okula' suç bulur. gerçi şimdiki aileler evlatlarına bir şey diyemez oldu ve 'o genç yapacak tabi' mantığıyla çocukları iyice zıvanadan çıkardılar, çıkarıyorlar. allah sonumuzu hayır etsin.

televizyon izlemese güzel ahlâk var aslında

nedenleri herkes için görecelidir. kimisi için sosyal, ekonomik, kültürel bazda değişim ile beraber olduğunu savunur. kimisi maneviyatin zayıf olduğunu savunur. kimisi ve benim de içinde bulunduğum kesim aileden gelen ahlak kavramının bozulması ile oluştuğunu savunur. kim ne derse desin çocuğun kişiliğini oluşturan ebeveynleridir.

durumu özetleyen söz " erkektir yapar diyen babalar ve ben yaşamadım kızım yaşasın diyen anneler olduktan sonra bozulmalar tabi ki olacak " hıı şu saçma özenti halleri de unutmamak lazım

gerizekalının biri iki gündür ısrarla arıyor ulaşmak istediği kişinin ben olmadığımı defalarca söylememe rağmen aramaya devam etti. en sonunda erkek kuzenime verdim numarasını konuştu ve tamam kusura bakmayın yanlışlık olmuş dedi. ne yani biz yanlış diyince kabul edilmiyor da illa yanlışın yanlış olduğunu kabullendirmek için bir erkeğin mi konuşması gerekiyor böyle kıt beyinli insanları hayatım boyunca anlamıcam ve katiyen anlamakta istemiyorum. yazık tek diyeceğim bu.

sadece bozulmakla kalsa yine iyi; yandı, bitti, kül oldu..

(bkz: subliminal nedir, ne işe yarar?) İzletin abi çoluğunuza çocuğunuza televizyonu. Verin eline tableti telefonu daha küçücük yaşta. Ne yaptığını nerelere girdiğini bilmeden. Tamam çizgi film izliyor daha ne olsun demeden. O çizgi filmlerde, o reklamlarda yığınla subliminal mesaj dolu. mesela küçük bir yazı ha bu subliminal bir anda etkilemez, ama savunmasız yavruların bilinçaltına ilmek ilmek işler ve davranışlarını biçimlendirmek çok daha kolay olur. Çoğu sübliminalin sex ve kill içerikli olduğunu da göz önünde bulundurmak lazım. Neyse konu zaten subliminali aştı. Herşey alenen ortada. Moda diye küçücük çocuklar neler giyip ne makyajlar yapmaya başladı. Yalnız kız değil burada kastettiğim erkek çocuklar daha bir değişik oldu zaten. Bunun sorumlusu kimdir denirse, öğretmen midir? Adam 3 bin lira maaşla çalışıyor, öğrenciye kızmaya bile hakkı yok hele, öğretmenlik puanları yerlerde, gerçekten mesleğini istediği için yapan sayılı öğretmen var. Adam ne yapsın. Bunlar bu ülkenin geleceği elinden tutmak lazım hepsinin diyen kaç adam kaldı sanki. Paramı alırım gerisi ilgilendirmez diyen adamlarla doldu taştı. Ebeveynler işin kolayına kaçmaya başladı, eline telefon verince susuyor diye 1 yaşındaki çocuklar cep telefonu kullanmayı öğrendi, üstüne üstlük bununla gurur duyanlar bile var. Lan telefon dediğin aleti ver gerizekalıya o bile kullanır. Bırak 1 yaşında değil üniversiteye geçince ver telefonu. Arkadaşlarının var mahcup olur, bizim neyimiz eksik diye alma şunu, kaldır evinden televizyonu, haber mi takip edeceksin, hala gazeteler satılıyor şükür ki piyasada, hala kitaplar basılıyor ne mutlu. Başka şeyler mi takip edeceksin? Aç bilgisayarı oradan bak. Ama çocuğu başı boş bırakma. Seni örnek alsın o. Sen bilinçli olursan o da öyle olur. Sen neden telefon almadığını anlatabilirsen sabırla düzgün bir şekilde, kararlı olursan mesela üniversiteye kadar, o çocuk zaten sana minnettar kalacak büyüdükçe. Sen evden televizyonu kaldırırsan zaten, iyi ki babam/annem televizyon koymamış eve diyecek inan. Çağırın arkadaşlarını tanıyın mesela çocuğun, oturun onlarla da sohbet edin. Sadece kendi çocuğunuz için değil çevresi için de çalışın. Ama bu zor olan, sen zaten göçüp gideceksin zaten bu dünyadan 20-30-40 yıl sonra. Gerekeni vermezsen ele ayağa düştüğünde bir alo diyenin olmayacak belki. Biz böyle değiliz diyorsanız, gidin annenizin, babanızın ellerinden öpün, örnek alın onları. Biz yaşayamadık, bizim zamanımızda yoktu demeyin bazı şeyler için, imkanımız yoktu yapamadık onlar yapsın demeyin mesela bazı şeylere. Karıştırdım, daldım, içimi döktüm. Yanlışımız varsa affola.

fe eyne tezhebûn - bu gidiş nereye?

ahir zaman denilen kavramın belki içindeyiz belki de çok yakınındayız. ebeveynler artık çocuklarından bihaber yaşıyor. cinselliğin yaşı bir elin parmak sayısına düşmüş. bizi biz yapan kültürümüzden ayrılıp, ayrıştırılıp batının mabutuna taparcasına yaşar olduk. gayri meşru işlere özendik, marifet sandık. "elalem ne der" gibi kalıplara girdik. hayatı toz pembe sandık. fidanken eğildik. yakınımıza sırtımızı döndük. birbirimizi küme halinde kutuplaştırdık. her önümüze sunulana evet dedik. hayatı romeo ve juliet'in sahnesi zannettik. bütün manipülasyon oyunlarına geldik. hayatımızı 20 cm'lik bir cihaza emanet ettik. saçma sapan ideolojiler için kalp kırdık. bir kulağımızdan giren "nasihat" diğerinden hızını alamadan çıktı. daha fazla nasıl kazanırım hırsı yaptık. hırs için neler yaptığımızı gördük. dostluk bitti. menfaatçi olduk. yeter ki benim çıkarım olsun dedik. kendimizi sorgulamadan işe koyulduk. aklımızı sermaye değil günlük olarak kullandık. her günü şuursuz, şükürsüz geçirdik. ben bunları yapmadım deme.. baya bir bok yemişiz anlaşılan. diyeceğim şu ki "neden ben böyleyim" deme lüksün yok. aklını kullan. dünya bile seni istemiyor şu hayatta. sevgilin dünya olmasın.. (bkz: öyle garip dünya)

sözde verilen meteryalist eğitim zihniyeti. teknolojik cihazlar aracılığyla pompalanan yozlaştırma. ahlaksız insanların ikon, idol vs. gibi gösterilmesi. her şeyi bırakalım. artık anormal olayları hemen sindirebiliyoruz.. egonuz yaratıcınız değildir, kölesi olmayın. ayrıca hakikat sonrası çağda yaşıyoruz. çoğu kişi doğruyu kabul ediyor ama yaşamıyor. ne olduğu değil ne hissettirdiği önemli hale geldi. sonumuz pek hayırlı değil. olmasında zaten dünyanın amına koydular. açlıktan insan ölüyorsa, suçsuz çocuklar savaşlarda ölüyorsa, kopsun kıyamet sokayım dünyanıza

kim ne derse desin kadınların iş hayatına atılmasıyla kaynaklanmadır.en azından ben böyle düşünüyorum.anne ve babanın çalıştığı çekirdek bir ailede,çocuğun tam her şeyi öğreneceği, kişiliğinin oluşacağı yaşta , ya bir çocuk bakıcısı ya da kreşte gelişimini tamamlaması sonucu oluşmaktadır.kadın illa çalışacaksa önce evinde oturacak çocuğunun ahlaki yapısının oluşması bekleyecek , sonra iş hayatına atılacak . yoksa günden güne batı ülkeleri gibi olacağız. ahlak , namus yerlere düşecek.

şu izdivaç programları kaldırılsa yozlaşmanın biraz olsun önüne geçilebilir bence

kardeşim açılan rezil ve haysiyetsiz başlıklardan bile bu çıkarım yapılır

özendik hep batıya özendik. yapmamız gereken şey ilmini almaktı kültürünü değil. ama helal olsun onlara öyle bi başardılarki bizi kendilerine benzetmeye... açın televizyonu gezin kanlalları bakın bi dizilere. biz bu muyduk? yazık... allah sonumuzu hayretsin.

klişe ama nereye gidiyoruz dedirtiyor

batıya özenmekle bu bozulmanın arasında doğru orantı var mı bilemedim şimdi. niyeyse çoğu tecavüzlerin,yolsuzlukların,pisliklerin,ahlaksızlıkların altından islam'a göre yaşadığını söyleyen insanlar çıkıyor.

kanuni dönemi civarlarında, üst tabakada başlayan, ilerleyen dönemlerde orduya ve halka yansıyan, toplumsan sorunumuz. çıkış sebebi aşırı refah ve bu refahın getirdiği rahatlık ve şahsi refahı koruma isteğinin toplum refahını koruma isteğinin önüne geçmesi, kısaca ego. ilerleyen dönemlerde ülke çapında sorunlara yol açan bu bozulma batı taklitçiliği ile çözülmeye çalışılmıştır. ancak dini ahlaki değerlerimizin de değişmesiyle toplumda daha fazla bozulmaya sebep olunmuştur.

aga insanın midesi kalkıyor bu gün farklı saatlerde aynı gazeteye şöyle bir göz attım 2 farklı cinsel istismar haberine denk geldim.. birincisi 17 yaşındaki bir kız mide ağrısıyla hastaneye gidiyor hamile olduğu anlaşılıyor 20 farklı kişinin istismarda bulunduğunu hangisinden hamile kaldığını bilmiyor tabi kız derhal koruma altına alınmış.. i̇kincisi yine 17 yaşındaki bir kız mide ağrısıyla hastenede hamile olduğu öğreniliyor 2 arkadaşıyla alkol aldığını şarhoş olduğu için hangisiyle ilişkiye girdiğini bilmiyor yetkililer kızı koruma altına almışlar.. 2side daha 17'sinde birisine 20 kişi tecavüz ediyor birisi alkolün etkisiyle 2 arkadaştan kiminle olduğunu dahi bilmiyor bu nasıl bir ahlaki çöküntüdür arkadaş nasıl bir midesizliklik kişiliksizlik namussuzluk şerefsizliktir(adına her ne diyorsanız).. kişiler gözaltına alınmışlar, muhtemelen cezada verilecek fakat insan olarak toplumumuz bu hale nasıl geldi? kültürümüz değerlerimiz tahrip edilip aile yapımız bozulmasına bağlıyorum.. muhtemelen çoğunuz bu sorulara cevap bulamayacaksınız; 90'lı yılların başında toplumun anlayış yapısı nasıldı? 90'lı yılların sonuna doğru nasıldı? 2000'den sonra nasıldı? 2010'dan nasıl oldu? 90 öncesi doğumlu biri olarak benim gözlemlediğim 90'lı yıllarda ağır işleyen bir çöküntü 2000'den sonra freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı indi geldiğimiz bu günde ahlaki değerler olarak iyice dibe battığımızın göstergesi.. peki biz ne yapmalıyız? bu günün öğrencileri gençleri olarak yarın öbürgün ebeveynleri olacaksınız kültürünüzden ailenizden kopmayın sizi siz yapan köklere sıkı sıkı sarılın ahlaklı bireyler yetiştirin " benim oğlum benim kızım istediğini yapar mottosundan kurtarın" batıya özendirmeyin çocuklarınızı annenize babanıza dedenize ninenize özendirin, dürüstlüğü doğruluğu utanmayı ahlaklı erdemli efendi olmayı öğretin.. ben niye bu kadar coştum bilmiyorum beni de az biraz idare edin :*

topluma örnek olarak gösterilen tv programlarına bir bakarsanız yozlaşmanın temelini görürsünüz yaprak dökümünde iki kardeşi götüren bir herif vardı gık denmedi aşkı memnu da yengesine kerkinen behlüle kimse bir şey demedi fatmagüle tecavüz edildi en çok reyting alan program oldu toplumsal yozlaşma ahlaki değerlerin çöküntüye uğraması hepsinin temel sebebi, kültürümüzün bozulmaya başlamasından kaynaklı

ben de bunu anlamıyorum. yani tam olarak ne zaman ve nasıl bir ahlak çerçevesi içerisindeydik de şimdi bir bozulma oluştu? ahlaktan kasıt tam olarak ne? işlenen hiçbir suç, yapılan hiçbir günah yeni değil ki. insanlığın var oluşundan beridir gelen şeyler. insanlar her zaman bokun içerisindeydi. dönemine göre değişim gösteren bir şey yok. öldürmek, tecavüz etmek, aldatmak, savaşmak, dedikodu yapmak, iftira atmak, çalmak vs. vs. yani her türlü bir insanın hakkına girme, hakkını çalma mevzusu her zaman vardı, var olmaya da devam edecek maalesef. stiller değişmiş olabilir ama öz hala aynı. bu yeni bir şeymiş gibi toplum elden gidiyeh tarzı söylemleri saçma buluyorum ben. binlerce yıllık dinlerde bile bu temanın etrafında döner kurallar. hak yeme, öldürme, çalma vs. vs.

Bu ahlaki bozulma değil. Bizim ahlakımız hep bozuktu ama yapılan yanlışları duymuyorduk. Şimdi internetin hayatımıza girmesiyle etrafımızdaki çöplüğü daha geniş kadrajda görme fırsatımız oldu. Yoksa hak yiyen, çalan, öldüren, tecavüz eden insanlar yıllardan beri var.

bozulma falan yok. toplum hep böyleydi. sadece sosyal medya olmadığı için insanlar bir şeylerin farkında değildi. şimdi insanların iç yüzünü görmek için bir olay olması da gerekmiyor, bir marifetmiş gibi herkes kendi yaptıklarını açıkça anlatıyor +_+